Home Buradasınız/ KÖŞE YAZILARI Buradasınız/ KATMERLİ GAFLETİN BEDELİ…

KATMERLİ GAFLETİN BEDELİ…

Evet, gafletin katmerli yaşandığı ve bedelinin ödendiği bir süreci yaşadık ve yaşıyoruz. Kendilerine yön arayanlar, yolunu kaybetmişlere adres sormayla kalmayıp adres tarifi yapanların dümen suyuna fevc fevc girince yaşanmaya başladı tüm acılar…
Hâlbuki Ahzab Suresi 21.ayeti Kerimede mealen Ne buyuruyor Rabbimiz: Andolsun ki, Resulullah sizin için, Allah’a ve Ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.
Anlaşılıyor ki, ilk kurtulunması gereken karanlık, karanlıkların en zifirisi olan “CEHALET” karanlığı idi. Ancak insanlığın kahır ekseriyeti, dini dünyevi beklentilerine basamak yapan gizemli ve bir o kadar da şer yüklü sıfatlarla mücehhez kimselerin eteğine yapışarak sadece ondan beslenmeyi, dünyasını ve ahiretini kurtarmanın referans noktası gördü. Uyutma seansları ile mukayese gücünden mahrum bırakıldı.
Günde on sayfa okuyanın kendisini muhafaza edebileceği, onbeş sayfa okuyanın gayrete geleceği, yirmi sayfa okuyanın, ilme kendisini vereceği gerçeği göz ardı edilerek kendisinin yerine başkalarının düşünmesi sistematik olarak empoze edildi.
İnsanın kurtulması huzur, saadet içinde yaşamasını sağlayacak referans noktalarını Kâinatın Yaratıcısı Yüce Allah cc. Mahlûkatın nefesleri adedince insanlığın idrakine sunmuş iken, Hablul metin olan Allah’ın sımsıkı ipine sarılmak var iken, kendisini çıkmaz sokaklara sürükleyenlerin peşine takıldı.
Peki, burada kusur İslam’ın mı? Asla ve Kat’a. Kusur, İslam’ı bir bütün olarak kavrayamayan, kendi inanç hürriyetine kendisi pranga vuran, beşerin kurduğu şerlere entegre olanlarındır.
Nabzını, insanın doğasından anlamayanlara tutturanlar, körle yatıp şaşı kalkanlar misalidir.
Neticede birileri atlas döşeklerde zevkü sefa içinde Allah deyip kendi oluşturduğu tebasını günah bataklığına sürükleyip günahlara kaydırdıkça, İslamiyeti ortadan kaldıracak, İslamsız Dünya düzeninin kurulmasına da taşeronluk yapmış olacaklardır.
Bugün inanan insanın yapması gereken hadiseleri ve olayları filtreden geçirmek, tahlil ve feraset sahibi olmak, şeytanın ve şeytanın ortaklarının hile ve desiselerini bilerek kendisine ilmin ışığında yön tayin etmektir.
Tüm dünya Müslümanları günümüzde şeytanın ve şeytanlaşmış ruhların zulmüne uğramış ve onlara karşı zillete düşmüş ise, sebep onların güçlü oluşu değil, bizim güçsüz oluşumuzdur. Her inanan insan İslam binasının tuğlası demektir. O zaman iyi bir fert ve sağlam bir tuğla olmaya özen gösterebilecek çelik bir iradeye sahip olmak zorundayız. İşte bu da ancak ilim tahsil etmekle olacaktır.
Evet, okuma, bilme, öğrenme hiç ama hiç durmadan. Kâinat durağan olmadığına göre… İlahi mesajı iyi anlamalı, iyi okumalıyız. Bu okuma babasının Muhammed İkbal’e dediği gibi, Yavrum; Kur’an-ı sana geliyormuş gibi oku. Bütün okumalarda işte esas bu olmalı.
Aksi takdirde, nefsin labirentlerinde dolaşan insanın şeytan ve şeytanın ortaklarının hizmetkârı olup, şeytanca fiiller işleyip, melek gibi muamele bekleme alışkanlığı kazanacağından Allah CC. ın, bir ceza ve uyanışa vesile olsun diye gönderdiği her musibete nefsinin dışında bir suçlu arayacak ve günün her saatinde de onunla beraber olacaktır. Ne alkolün tütsülediği kafaların, ne gizli mahzenlerde kendi Ülkesine kumpas kuranların, kurmak istediği düzene karşı mukavemeti olacak nede sözüm ona bağlı olduğu İslamın bir müntesibi olabilecektir.
Neticesinde bağı kopmuş tesbih taneleri gibi darmadağınık, ne Müslüman’ım demenin hazzını duyacak nede kendi istediği bir dünyayı elde etmiş olacaktır.
Allah Resulü a.s. ; Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz. Yani Müslüman iki defa aldatılmaz buyuruyor. İslamın yükümlülüğü aklı olanadır deliye değil. Deli olmadığımıza göre demek ki, kapsamlı bir analiz yeteneğine ve idrakimizi kullanmaya ihtiyacımız var. Başkalarını İslam hakkında ne düşündüğü bizi ilgilendirmiyor. Biz ne düşünüyoruz asıl önemli olan budur. Kendimize dönüşün zamanıdır artık.
İnanan bir insanın boş vakti yoktur. Hani büyüklerden birine latife kabilinden sormuşlar. Hocam; Azrail sizi unuttu mu yoksa. Cevap: Hayır Azrail ile yakında görüştük. Bana dedi ki boş bulursam götürürüm.
Sözün özü, Süleymaniye Camii yapmak için Sultan Süleyman, Mimar Sinan lazım. Yıkmak için yarım teneke dinamit yeter.
Düşünmeden, okumadan, araştırmadan yaşayanlar başkalarının kirli planlarının figüranları olup, durmadan kalıp değiştirir, şahsiyet travmaları yaşar ve zamanla tüm milleti tehdit eden birer virüs ve mikrop yuvası olurken kendi insanın üzerine bomba yağdırabilecek kadar canileşebilir.

Diğer Haberler

BABAM SENİ UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ

Babam rahmeti rahmana kavuşalı aradan tam 2 yıl geçti; tarih 28 Şubat 2018 soğuk bir …

Erzincan Büyük Ustayı Unutmadı

Erzincan Kent Konseyi tarafından hazırlanan Ahde Vefa Buluşmaları etkinliğinde Kültür, Sanat ve Medya’da iz bırakanlarla …