7 Aralık Cumartesi , 2024
Home Buradasınız/ SAĞLIK

SAĞLIK

Zabıta Ekipleri, Okul Kantinleri ve Tandır Ekmeği Üreticilerini Mercek Altına Aldı!

Haber: Birol ERGİN Erzincan Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, halk sağlığını koruma ve güvenli gıda tüketimini sağlama amacıyla denetimlerine hız kesmeden devam ediyor. Ekipler son olarak, okul kantinleri ve tandır ekmeği üretimi yapan işletmelere yönelik kapsamlı bir denetim gerçekleştirildi. Zabıta ekipleri, çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak ve güvenli gıda tüketimini temin etmek amacıyla okul kantinlerinde ve tandır ekmeği üretim yerlerinde detaylı incelemelerde bulundu. Denetimler sırasında iş yerlerinin ruhsatları, ilgili mevzuatlara uygunluğu ve ürünlerin son kullanma tarihleri titizlikle kontrol edildi. Denetimler esnasında, gramajı eksik olan 400 adet tandır ekmeğine el konuldu. Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, bu tür denetimlerin düzenli olarak devam edeceğini ve halk sağlığını tehdit eden unsurlara karşı taviz verilmeyeceğini belirtti.

Devamını Oku...

Kuduz Hastalığı: Ölümcül ve Yaygın Bir Tehdit

Haber: Birol ERGİN Erzincan Veteriner Hekimleri Odası Başkanı İsmail Özgür İlhan, 28 Eylül Dünya Kuduz Günü dolayısıyla kuduz hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İlhan, kuduzun merkezi sinir sistemini etkileyen ve hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonoz) viral bir hastalık olduğunu vurguladı. Hastalık belirtileri başladıktan sonra vakaların neredeyse tamamında ölümle sonuçlandığını belirtti. İlhan, dünya genelinde kuduzun özellikle Asya ve Afrika’nın kırsal kesimlerinde yaygın olduğunu ve insanlara bulaşmanın %99 oranında köpek ısırıklarıyla gerçekleştiğini ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya genelinde her yıl 59.000 kişinin kuduz nedeniyle hayatını kaybettiğini ve bu ölümlerin yarısından fazlasının 15 yaş altındaki çocuklar olduğunu belirtti. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında 438.000 şüpheli ısırık vakası meydana geldiğini açıkladı. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre ise 2018 yılında 453 olan kuduz tespit edilen hayvan sayısının 2023 yılında 91’e düştüğünü belirtti. İlhan, kuduz hastalığının aşılama ile %100 önlenebilir olduğunu vurguladı. Özellikle sokak köpekleri ile sahipli köpek ve kedilerin %70 oranında aşılanması ile yaban hayatından hastalığın bulaşma riskinin büyük ölçüde azaltılabileceğini ifade etti. Veteriner hekim ve veteriner sağlık çalışanlarının bu yönde yaptığı özverili çalışmaların büyük önem taşıdığını belirtti. İlhan, insan sağlığının korunmasının en büyük yolunun hayvan sağlığının korunmasından geçtiğini hatırlatarak, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaban hayatından bulaşmayı azaltmak için havadan oral aşılama çalışmalarının devam etmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, kedi ve köpek besleyen vatandaşların veteriner hekimlerle iletişime geçerek hayvanlarını kayıt altına aldırması (mikroçip uygulaması) ve hayvanlarını kuduz hastalığına karşı aşılatması gerektiğini vurguladı.  

Devamını Oku...

Dermatoloji Uzmanı Uyardı: Kaşıntılar Mevsimsel Olarak Artabilir

Birol ERGİN Erzincan Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi hastalıkları (Dermatoloji- Cildiye) Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yazıcı, mevsimsel olarak en sık görülen hastalıklar ve tedavisi hakkında açıklama yaptı.   Yazıcı açıklamasın da; “Erzincan bölgesinde en çok nispeten mevsimsel değişiklikler olsa dahi gerek kış gerekse yaz aylarında en çok deri kuruluğuna bağlı olarak egzamalar özellikle el egzamaları geliyor.  Bu, havanın kuru olmasında iklimin biraz neminin az olmasında insanlarımızın bağ bahçe gibi yerlerde uğraşmasından, sabun, su, Deterjan gibi malzemeleri aşırı kullanmaktan oluşan egzamalar. CİLT LEKELERİNDE DE EN BÜYÜK PROBLEM GÜNEŞTİR Yaz aylarında havanın neminden dolayı vücudun ıslak kalınmasından dolayı oluşan hastalıklar, özellikle genç bayanlarda görülen deri lekeleri, ayrıca cilt lekelerinde de en büyük problem güneştir. Bu genç yaşlarda bayanlarda çok sık görülen bir hastalık değil çünkü leke güneşin yaptığı kronik bir durum buda güneşe uzun zaman maruz kalındığın da oluşan bir hastalık küçük yaşlara güneşten kendimizi korumadığımızdan ergenlik çağına geldiğimizde beklentinin çok üzerinde leke problemi oluşuyor. Bu yüzden bu bölgede güneşten korunmak bizlerin hem leke problemlerimizden hem de kronik güneş mazeretinden ileri yaşlarda oluşacak deri tümörlerinden korumak amacı ile çok önemli. STRES, SEDEF HASTALARINDA DA SIKINTI OLUŞTURUYOR Özellikle stres ve sıkıntı, insanlardaki bütün şikâyetleri artırır özellikle egzama, kurdeşen, sedef gibi hastalıkları arttırabiliyor ama stres ve sıkıntı bir mantarı da oluşturmaz çünkü mantarın oluşması için ortamın ıslak kalması ortamın müsait olması gerekir. Yaşlı insanlarda yalnızlığa bağlı kronik deri kaşıntıları oluşabiliyor.  Stres ve sıkıntılar mutlaka kaşıntılara etkisi var özellikle sedef hastalarında da sıkıntı oluşturuyor. KORUYUCU KREMLER ÖNERİYORUZ Kaşıntıları ise iki kısma ayırıyoruz diyen Yazıcı, bunlar gizli olan kaşıntılar ve izi olmayan yani kuru kaşıntılar burada izi olmayan kaşıntıların altında başka hastalıklarda çıkabilir bu yüzden izi olmayan kaşıntılı hastalarımızın Guatr, kansızlık, kanser gibi hastalıklardan şüphelenerek araştırmalarını yaparız. İzi olan hastalıklarda hastalığın net tanısı konuluyorsa burada herhangi bir tetkik istemeye gerek yok, Sudan, Sabundan, çamaşır suyundan, deterjanların kullanımı sonrası oluşan kaşıntılarda gerekli koruyucu kremlerini öneriyoruz” dedi.

Devamını Oku...

Organları 4 hastaya umut olacak

Erzincan’da, geçirdiği rahatsızlık sonrası Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda tedavi gören ve önceki gün beyin ölümü gerçekleşen Sevgi Kırkoç (44)’ın ailesince bağışlanan organları 4 hastaya umut olacak. 10 gün önce rahatsızlık geçirerek Erzincan Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesi’ne Kaldırılan, 44 yaşındaki Sevgi Kırkoç, Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmasının ardından yapılan tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Beyin ölümü gerçekleşen Kırkoç’un ailesi organlarını bağışladı. Bağışlanan organların alınması için Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden uzman ekip Erzincan’daki hastaneye geldi. Yaklaşık 5 saat süren operasyonun ardından Kırkoç’tan alınan böbrekleri Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne, nakil bekleyen hastalara ulaştırılmak için yola çıkarken Karaciğeri Samsun’a ve Kalp kapakcıkları da İstanbul’a gönderildi. TOPRAK OLMASIN YENİ UMUTLARA DÖNSÜN Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Orhan Çimen, gerçekleştirilen operasyonla ilgili bilgi vererek,“44 yaşında bayan hastamız yaklaşık 10 gün önce bizlere beyin kanaması şikayatiyle geldi. Yapılan müdahalelere rağmen 10 gündür kurumumuzda tedavi altındaydı kendileri tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ailesine biz organ bağışı önerisinde bulunduk. Bizleri kırmadılar. Ve bir hüznü sevince dönüştürmesini bildiler. Hastamız vefat etti fakat vefat ederken yeni canlara umut oldu. Hastamızın iki böbreği, karaciğeri ve kalp kapakçıkları alınarak başka hastalara umut olmak üzere yola çıkarıldı. Organ bağışı umuttur. Organ bağışı insanlıktır. Toprak olmasın yeni umutlara dönsün dedi.

Devamını Oku...

Dünya Kanser Gününde moral depoladılar

Yeni hayat Kanserle Mücadele Derneği üyeleri 4 Şubat Dünya Kanser Günü olması sebebiyle 4 Şubatı en moralli ve en eğlenceli bir şekilde canlı müzik eşliğinde güle oynaya gerçekleştirdiler. Kanser değil biz güçlüyüz ifadesinden yola çıkan Yeni hayat Kanserle Mücadele Derneği üyeleri 4 Şubat Dünya Kanser Gününde doyasıya eğlendiler. Yeni hayat Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Hülya Akpunar, düzenlenen etkinlik hakkında bilgiler vererek, şu ifadelerde bulundu kanseri yenmenin en başlıca temellerinden birisi olan moral’i biz yeni hayat kanserle mücadele derneği olarak her zaman hastalarımıza vermeye çalışıyoruz. bu yıl da 4 şubatı en moralli ve en eğlenceli bir şekilde canlı müzik eşliğinde güle oynaya gerçekleştirdik. Derneğimizin kuruluşundan bugüne kadar yaptığımız her etkinlikte yoğun ilgi gördük bu doğru yolda olduğumuzu hedefimize emin adımlarla ilerleyip farkındalığı giderek artırdığımızı ve erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalıştığımızdır dedi. ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTAR Buradan taramalarını hiç yaptırmamış veya düzenli yaptırmayan kadınlarımıza en yakın zamanda aile hekimlerine veya KETEM’e başvurmaları için çağrıda bulunan Akpunar, ‘‘Unutmayın; erken tanı hayat kurtarır. Sağlıklı yaşam ve düzenli taramayla kanser önlenebilir bir hastalıktır, programa katılan değerli konuklarımıza teşekkür ediyoruz saygılar sunuyoruz’’ dedi.

Devamını Oku...

Hatay’ın Yöresel Ürünleri Tanıtılıyor

Erzincan’daki 15 Temmuz Fuarı’ndaki alanda il dışından gelen esnaflar yöresel ürünlerini Erzincanlılara tanıtmaya devam ediyor. Hatay’dan Erzincan’a fuara katılmak için gelen esnaf Seyfi Domaç, tüm Erzincanlı vatandaşları Ramazan Ayı boyunca fuar alanında beklediklerini söyledi. 15 Temmuz Ticaret Fuarı’ndaki esnaflar ürünlerini tanıtmaya devam ediyor. Hatay’daki yöresel ürünleri tanıtarak satış yapmaya çalışan Seyfi Domaç hem maddi olarak hemde sağlık açısından ürünlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Seyfi Domaç fuar alanındaki birçok esnaf gibi kendisinin de il dışından geldiğini ve amacının Hatay’daki yöresel ürünleri Erzincanlı vatandaşlarla buluşturmak ve ürünleri tanıtmak olduğunu söyledi. Domaç ayrıca vatandaşları ürünlerini tatması noktasında iftardan sonra da fuara beklediğini belirterek konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Seyfi Domaç açıklamasında; “Erzincan’a Hatay’dan geliyoruz. Hatay’daki ürünlerimizi Erzincanlılara tanıtmaya geldik. Yöremizin salçalarını ve baharatlarını tanıtmaya çalışıyoruz. Hatay’ın nar ekşisini özellikle şeker hastalarına tavsiye ediyoruz, onu birazda özel olarak getirdik. Erzincanlılardan bu fuar boyunca bizleri yalnız bırakmamalarını istiyoruz. İlgi şu anda beklediğimiz seviyede değil ama inşallah ilerleyen zamanlarda bu durum ortadan kalkacaktır. Şu anda fuarında yeni açılması sebebiyle daha fuar tanılmıyor. İnşallah yavaş yavaş duyulunca da Erzincanlıları Saat Kulesi arkasındaki fuar alanına bekliyoruz. Bu fuarda Türkiye’nin farklı 7 yöresinden yöresel lezzetler var. Bütçeye uygun sağlıklı ve yerinden gelen ürünler var. Tercih noktasında ise iftardan sonra fuar alanına gelip ürünlerimizin tadına bakabilirler. Bizlerde onlar için Hatay’dan Erzincan’a geldik ve Erzincanlıları fuar alanına bekliyoruz. İnşallah fuarın ilerleyen zamanlarında bizlerin yöresel ürünleri bu alanda daha fazla rağbet görecektir. Amacımız ürünlerimizi burada Erzincanlılara tanıtmaktır. Fuarın ilerleyen zamanlarında ürünlerimiz daha çok tanınacaktır, buna inanıyoruz. Çünkü bizim buradaki ürünlerimiz hem yerli ve yerinden gelen ürünler hemde sağlık açısından en çok tercih edilmesi gereken ürünlerdir. Bizim böyle bir avantajımız var. İnşallah vatandaşlarımızda bu alanda bu fuarın yöresel lezzetlerini tatmadan Ramazan’ı bitirmezler. Bizlerin buradaki ürünleri inanıyorum ki fuara ayrı bir hava, ayrı bir renk katmıştır. Vatandaşlarımızı 15 Temmuz Ticaret Fuarı’na bekliyoruz. Gelsinler ve ürünlerimizi tatsınlar. Bizler iftardan sonra da sahura kadar buradayız ve tercih noktasında da istedikleri ürünleri test edebilirler. Tüm Erzincanlıları fuar alanına bekliyoruz” dedi.

Devamını Oku...

Erzincan Tulum Peyniri Fuar’da İlgi Görüyor

Aşıklar caddesi olarak bilinen ve eski Fuar alanı olan Barış manço parkı içerisinde bulunan Erzincan Belediyesi tarafından yaptırılan yaklaşık 65 esnafın bulunduğu Ramazan ayı süresince vatandaşların hizmetinde olacak 15 Temmuz Yerel Ticaret Fuarı’nın açılışı yapıldıktan sonra hizmet vermeye başladı. Farklı illerden katılan esnafın kendi illerine özgü yiyecek ve diğer ürünlerin satışının yanında Erzincan’ın değeri olan Tulum peyniri üreticisi ve satıcılığını yapan esnaflardan Süleyman ve İzzet Yıldırım fuar ve satışlar hakkında açıklamalar da bulundular. Erzincan Tulum peynirinin tam olarak reklamının yapılamadığını belirten Yıldırım, bu tip fuarlar ürünlerin tanıtılması için büyük fırsat bizlerde bunu burada değerlendirmek adına tuttuğumuz yerimizde Erzincan’a has markamız olan Efendigil tulum peynirinin tanıtım ve satışını gerçekleştiriyoruz. Birçok farklı illerde Erzincan tulum peyniri diye peynir satışlarını olduğunu fakat gerçek tulum peynirlerinde mutlaka marka olduğunu belirtti. Yıldırım sözlerinin devamında ise Erzincanlı hemşerilerinin mutlaka marka tulum peynirlerini tercih etmelerini ucuz diye sahte tulum peynirlerine yönelmemeleri konusunda uyararak bizler buradayız Kalite burada ifadelerini kullandı.

Devamını Oku...

Malatya’nın Yöresel Ürünleri Vatandaşları Bekliyor

15 Temmuz Ticaret Fuarı’nda il dışından gelen esnaflar yöresel ürünlerini Erzincanlı vatandaşlara tanıtmaya devam ediyor. Malatya’dan Erzincan’a gelerek fuarda kendi illerinin yöresel ürünlerini tanıtan Bedir Özcan tüm Erzincanlıları fuarda Malatya Pazarına beklediklerini söyledi. Erzincan’da eğitim gören Suriyeli hafızlık yapan öğrencilere, İstanbul’da ki Erzincanlı hayırsever iş adamı tarafından yardım yapıldı. İl Müftülüğü binasında dağıtılan kıyafet yardımı Erzincan İl müftülüğü Diyanet vakfı tarafından dağıtıldı. Yardımı almak için gelen öğrenciler kendilerine göre paltolun ve gömlek seçerek yardımları aldılar. Yapılan yardımlar hakkında bilgiler veren Erzincan İl Müftüsü Yavuz Karabayır, yardıma vesile olanlara teşekkür etti. Müftü Karabayır yapmış olduğu açıklamasında; “Erzincan’da bulunan Suriyeli öğrencilerimiz, Suriyeli mülteci kardeşlerimizden Kur’an kurslarımızdan eğitim gören öğrencilerimize İstanbul’da ki Erzincanlı iş adamlarımızdan gönderilen hediyeleri burada bulunan Suriyeli kardeşlerimize takdim ediyoruz. Allah bu hayıra vesile olanlardan razı olsun. Şuanda yaklaşık 20 öğrencimize veriyoruz ama dahası da geldikçe yardımlarımızı vereceğiz. Ayrıca diyanet Vakfı olarak yardımlarımız da yapılıyor. Bu vesile ile Ramazan ayın başta Erzincan olmak üzere tüm İslam alemine hayırlı olsun” dedi.

Devamını Oku...

Ramazan’ın Vazgeçilmezi Hurma Tezgahlarda

On bir ayın sultanı Ramazan’ın başlamasıyla sofralarının vazgeçilmezi hurma çeşitleri tezgâhı süsledi. Geçen yılla aynı olan hurma fiyatları 12 ile 45 arasında değişiyor. Erzincan’da Ramazan Ayı’nın gelmesiyle açılan 15 Temmuz Ticaret Fuarı’nda esnaflar tezgahlarda satışlarına devam ediyor. Her Ramazan Ayı’nda olduğu gibi bu yılda sofraların vazgeçilmezi olan hurma piyasaya çıktı. Hurma satışlarının şu anda iyi olduğunu belirten esnaf Batuhan Kalkan; “Bu fuarımızda hurma satışlarımız şu anda iyi durumda. Vatandaşlarımızın da baya bir ilgisi var. Burada bizim Tunus hurmalarımız var, İran hurmalarımız ve birkaç çeşit hurmamızda var. Ramazan’da hurma iftaların ve sahurların vazgeçilmezi konumunda oldukları için baya bir ilgi görüyor. Burada ayrıca zem zem çeitlerimizde var. 15 Temmuz Ticaret Fuarı’nda vatandaşlarımızı hurmalarımıza ve zem zem çeşitlerimize bekliyoruz. Hurma, DNA’ları ve hücreleri yenileme özelliği olan nadide meyvelerden bir tanesidir. Doyurucu özelliği dışında içerdiği besin maddeleri, vitamin ve elementlerle sağlık açısından da çok önemi bir besin olan hurma, önemli bir antioksidandır. Şeker, protein, lif ve farklı yağlar başta olmak üzere 16 farklı mineral içeren bu meyve, ayrıca zengin bir C, B1, B2 ve A vitamini kaynağıdır. İyi derecede flor içeren hurma, diş çürümelerini önler ve bağışıklık sitemini de güçlendirir. Hurma ayrıca, kanser hastalığına yakalanma riskini azaltan selenyum açısından da zengin bir şifa kaynağıdır. Herkesi tezgahlarımıza bekliyoruz” dedi.

Devamını Oku...

Dr. İlter: Erzincan halkının kan bağışına desteği oldukça fazla

Türk Kızılayı Erzincan Kan Merkezi Şube Başkanı Dr. Mesut İlter şubelerinin 2017 yılında ilk 5 aylık dilimini değerldirerek basın toplantısı düzenledi. Gerçekleşen basın toplantısında  nüfus 100 bin civarında olduğu için bu sayıyı ne kadar artırırsanız arttırın bir büyük şehir kapasitesine ulaşma şansı zaten yoktur. Merkez nüfusu olarak kıyasladığımızda kan bağışı oranımız yüzde 14’lerdedir” diyen Dr. İlter konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. İlter yapmış olduğu açıklamasında; “Erzincan’da Kızılay Kan Bağış Merkezi olarak yıllardır devam eden hizmetimiz süregelmektedir. Her gün yeni bir şeyle üzerine koyarak gitmek zorunda olduğumuz bir kurumdayız. Ülkemizin ihtiyaçları her geçen gün artmakta. Ülkemizin içinde terör olayları, sosyal olaylar, tabiat olayları bunlar bizim kan ihtiyacımızın asla düşmemesine sebep olan olumsuz şeyler. Kan sürekli ihtiyaç dediğimiz bir madde ve bunun teknik olarak suni yöntemlerle yapılması mümkün değil. Dolayısıyla tek kaynağı halen insan. Erzincan’da Türkiye geneline baktığımız zaman kan bağışında ilimiz nüfusuna göre ortalamanın oldukça üzerinde hatta üst sıralarda. Fakat tabii nüfus 100 bin civarında olduğu için bu sayıyı ne kadar artırırsanız arttırın bir büyük şehir kapasitesine ulaşma şansı zaten yoktur. Merkez nüfusu olarak kıyasladığımızda kan bağışı oranımız yüzde 14’lerdedir. Tüm il nüfusu ile kıyasladığımızda da bu yüzde 7’lerde ki bu Türkiye için iyi bir değer. Zira 80 milyon nüfusu olan bir ülke için tamamından kan bağışı almamız mümkün değil ama yüzde 7’lik bir oranı yakaladığımızda 5-6 milyon ünitelik bir kan bağışı demektir. Şuan da Türkiye’nin ihtiyacı olan 2 milyon ünite civarındadır. Kızılay olarak bir şuan ülkede 2 milyona yakın üniteyi yakalamış durumdayız. Hedefimiz 2,5 milyon. Burada amaç şudur ilerleyen yıllarda raf sistemine geçmek. Bu ne demek. Bir hastaya bir kan lazım olduğunda bunu bir market mantığıyla rafta hazır bulunması, hastalarımızın kan aramaması, kan bağışı için yakınlarını akrabalarını seferber etmemeleri içindir. Biz de Erzincan’da bu anlamda her geçen gün kalite ile birlikte sayımızı artırmak için çalışıyoruz. Erzincan’da bu işte lokomotif görevi gören askeriyemize teşekkür ediyorum. Hem toplam yapılan kan bağışı sayısı olarak hemde özellikle komutanlarımızın bize kan bağışında gereken destekleri vermesi kan bağışı sayımızı artırmaktadır. Bunun dışında diğer kurumlardan da destek aynı hızla devam etmektedir. Bütün kurumlara bu desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Erzincan halkının da kan bağışına desteği oldukça fazla. Kızılay Kan Bağış Merkezi olarak yaşadığımız bazı sıkıntılar var. Bunlardan biri vatandaşlara ulaşabilmek. Daha doğrusu vatandaşın bize ulaşımını sağlayacak daha uygun mekanlar bulmak. Kan merkezimiz binasının bulunduğu yer itibariyle park sıkıntısı yaşaması, halkın burada ki geçiş sayısının daha yoğun yerlere göre az olması ki buda bağış sayısını düşürüyor. İnsanların yoğun olarak geçtiği Kızılay çarşısında bir kan alma birimi oluşturduk. İki haftadır hizmet veriyoruz. Merkezimizde olan kan bağışı sayısınıda iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Destek konusunda Erzincan’da bir çok işte olduğu gibi bizlerde sıkıntı yaşıyoruz. Türk Kızılay’ını Erzincan’da artık anlatmak durumunda kalmamalıyız. Kızılay artık bu ülkenin bir kurumu. Kurumlar üstü bir kurum. Her zaman sağlıkta, afet durumunda, yardımlarda, başımıza gelebilecek her türlü tabiat olayında her türlü yardımıyla Kızılay olacaktır. Bizim bu işlere hazırlıklı olmamız lazım. Yakın zaman da bir deprem yaşadık. Şehir dışında olan birisine göre küçük ancak bu şehirde olan ve bu depremi yaşayan insanlara göre oldukça büyük ve şiddetli idi. Şükür ki bir yıkım yaşanmadı. Böyle bir durum cereyan ettiğinde işte ozaman Kızılay gündeme gelecek. Ama böyle bir şey için bu hazırlığı bugün yapmazsak böyle bir şeye tam teşkilatlı bir şekilde hizmet etme imkanı olmayacak. Erzincan’da yaşadığımız sorun herkesin yaşadığı kurumlar arasında işbirliği olmaması. Sözlü olarak yapılan iyi niyet temennileri herkes birbirinin yanında ama bunu bugüne kadar pratiğe dökmediğimiz için başarılı olamadık. Kızılay’ın veya bir başka kurumun yaptığı icraatı mutlaka el birliği ile desteklemesi onu geri çekmek için değil daha ileri götürmesi lazım. Bu klasik bir sorum ama bir şeyler becerildiği zaman birileri bunu bir şekilde durdurmak için uğraşmakta. Başarı bu memlekette çekilemiyor. Bunu birilerinin söylemesi lazım. Artık herkes birbirine ağam paşam mantığı ile aman düzen bozulmasın mantığı ile bir yere varamayız. Ben Erzincan’ın bu siyasi zenginliği ile çok daha büyük şeyleri yapabileceğini ama bu fırdatı kaçırdığımızı düşünüyorum. Son 12 senede çok ciddi işler yapabilirdik ama biz projeler sunamadık. İnşallah bundan sonra olur. Birimizin yapacağı bir işin diğer birine de faydası olacaktır. Bunu kişisel başarı olarak değil kurumsal başarı olarak görmemiz lazım. Bu kan her hangi bir durumda herkese lazım olacak. Dolayısıyla bunu ülke kullanacaksa hangi alanda olursa olsun bu kurumları desteklemek lazım. Halka ulaşmak anlamında yakın zaman da hayata geçirebilirsek Verem Savaş Dispanserinin yerinin 49 yıllığına Türk Kızılay’ına tahsisi yapıldı. Burada güzel bir ulaşım sorunu olmayan, park sorunu olmayan, fiziki mekanıyla halkımıza uygun bir kan merkezini halkımızın hizmetine sunmak için uğraşıyoruz. Burada yerel yönetimlerimizin desteğini bekliyoruz. Halkımıza yakışır belki de ileride küçük bir bölge olma ihtimali var. Bunun altyapısını oluşturmalı başarımızı ön plana çıkartmak zorundayız.

Devamını Oku...