Kazankaya Gazetesi Günlük Siyasi Gazete
Diğer Haberler
Türkiye, gıda kayıp ve israfı ile mücadelede kapsamlı bir proje daha hayata geçiriyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteği ile hayata geçirilen “Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık” projesi Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli tarafından başlatıldı.
Proje ile topluma yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında tüketicileri bilinçlendirecek afiş ve billboardlar şehrin çeşitli yerlerine asıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin sadece gıda israfının önlenmesi halinde ülkemizde önemli bir ekonomik gelir kaybının da önüne geçilebileceğini söyledi. Şahin “Şayet gıda israfının %2’si engellenebilirse 360.000 ailenin 1 yıllık geçim giderleri de karşılanabilmektedir. “Gıda İsrafı” tüketim aşamasındaki yanlış davranışlardan meydana gelmektedir.
Örnek olarak görsel değeri düşük olan tarımsal gıdaların ekonomiye kazandırılmadan ayrıştırılması ve ziyan edilmesi; tavsiye edilen tüketim tarihi yaklaşan veya geçmiş olan gıdaların ziyan edilmesi; sofralarda artan gıdaların çöpe atılması gibi hatalı davranışlar sonucunda büyük ölçüde bir ekonomik değer kaybı yaşanmaktadır. Bu noktada tüm tüketicilerimizin daha bilinçli tüketim yapmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Gıdanın nihai ürün aşamasına gelmeden önceki tedarik zinciri işlemleri sırasında dökülen, bozulan veya başka şekilde kaybolan veya kalite ve değerin azalmasına neden olan gıdaları “Gıda Kaybı” diye ifade ediyoruz. Gıda kaybı genellikle gıda tedarik zincirindeki üretim, hasat sonrası, işleme ve dağıtım aşamalarında meydana geliyor.” Dedi.
Gıda tedarik zinciri tarladan sofraya kadar olan tüm süreçleri kapsamakta olup FAO’nun son araştırmasına göre, tarladan perakendeye gelinceye kadar üretilen gıdanın %14’ü kaybolmaktadır. Öte yandan gıda israfı ise, satış yani perakende ve tüketim aşamasında meydana geliyor. Satış ve tüketim aşamasında gıda israfı 1/3 olarak gerçekleşiyor.
Şahin” Gıda kayıp ve İsrafının önüne geçmenin tüketici tarafındaki ilk şartı Gıda-okur-yazarlığının öğrenilmesidir. Toplumun % 65’i gıdaların son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkı bilmiyor. Dolayısıyla, bilinçli bireyler, bilinçli toplum prensibiyle öncelikle evlerimizde, bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek gıda israfına son vermeliyiz, her birimiz iyi birer ‘gıda okur-yazarı’ olmalıyız.” şeklinde konuştu.
