Home Buradasınız/ GÜNCEL Buradasınız/ Balcı; Ekmek Fiyatlarımız Enflasyonun Altında Seyretmektedir

Balcı; Ekmek Fiyatlarımız Enflasyonun Altında Seyretmektedir

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı bir dizi incelemelerde bulunmak için ve Erzincan Fırıncılar Odası Genel Kurulu İçin Erzincan’a geldi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Erzincan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bedir Limon ve Erzincan Fırıncılar Odası Başkanı Cemalettin Coşkun özel bir otelde bir araya geldiler. Burada bir açıklama yapan Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı; Özellikle fırıncıları, simit fırınlarını ve lavaşçıları gezdiklerini ve Erzincan’da bu üç üretim yerlerinin gayet hijyenik ortamda üretim yapıldığını ve makul fiyata ürünlerini tüketicilerle buluşturduklarını vurguladı. Balcı konuşmasına şöyle devam etti; “Erzincan Fırıncılar Odası seçimi için bugün itibariyle Erzincan’a geldik. Sevgili birlik başkanımızla, oda başkanımızla Erzincan’daki esnafımızın sorunları hakkında görüş alış verişinde bulunduk. Erzincan’daki esnafımızın üretim yaptığı gıda maddesi ile ilgili hem kendi gözlemlerimiz oldu hem de bilgiler almış olduk. Erzincan’a baktığımızda Erzincan’da halkın temel gıdası olan ekmeğin kaliteli üretilmiş olması, hijyen ve sağlıklı ortamda üretilmiş olması ve federasyonumuzun belirlemiş olduğu makul fiyatlarla halkımıza ulaştırılması sevindirici. Yalnız burada bu sektörde iş yapan esnafımızın buna dikkat ediyor olması, yani simit fırınları ve yufkacı esnafımızın bu hassasiyeti gösteriyor olması bizleri ziyadesiyle memnun etti. Biz Türkiye Fırıncılar Federasyonu olarak halkımızın temel gıdası gıda ürünleri konusunda gerekli hassasiyeti dün gösterdik, bugün gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Federasyonumuzun birinci önceliği her zaman sağlıklı, hijyen ortamında üretimin gerçekleşmesini sağlamak olmuştur. İkinci önceliğimiz ürünümüzün kaliteli olmasını sağlamak. Üçüncü önceliğimizde bunun makul bir fiyatta tüketici olan halkımıza buluşturmak. Yani bunu siz ekmek fırını için değerlendirebilirsiniz. Bu yufka imalatı için geçerlidir, bu simit fırını için geçerlidir. Halkımızın tüketmiş olduğu gıda maddelerinin olmazsa olmazı ve öncelik sıralamasında kesinlikle bu olmalıdır. Yani siz fiyatı baz alacak olursanız çok makul fiyatta tüketiciye ulaştırayım gayreti içerisinde olursanız. O ürünün önce kalitesini yok edersiniz. Daha sonra üretici kendi işyerine geliştirmediği için gerekli bakımı yapamadığı için sağlıklı ve hijyen ortamda üretimden yoksun olur. Sıralamayı iyi takip etmek gerekmektedir. Birinci öncelik kesinlikle sağlıklı ve hijyenik ortamda üretim yapılması, kaliteli üretim yapılması çünkü kalitesiz üretimde israfı da artırmış olursunuz. Vatandaş parasını verir ürününü alır ve o ürünü tüketemedikten sonra ürettiğiniz ürün eğer tüketicinin damak tadına hitap etmiyorsa hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Diğer önceliğimizde makul fiyatta fırıncı esnafının da esnafında para kazanacağı bir fiyatta onu tüketiciye ulaştırmak olacaktır. Erzincan’da sağlıklı ve hijyen ortamında üretim yapıldığını gördük. Kaliteli üretim ve makul fiyatlarda da satılıyor. Bizim gerek birlik başkanımızdan gerek oda başkanımızdan bu güne kadar bu gösterdikleri güzellikleri devam ettirmek konusunda da tavsiyemiz olmuştur. İnşallah bunu da devam ettireceksiniz. Zor olan ilki başarmak, ilki başardıklarına göre de bunu muhafaza etmesi daha kolay olacaktır. Maalesef bundan iki sene önce Ülkemizde günde 6 Milyon ekmek israf ediliyordu. Gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığımızın, gerek Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu ekmek israfının önleme kampanyasıyla beraber gerek bakanlık gerekse Diyanet İşleri Başkanlığı, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı ve federasyonumuzun 1 yıl süreyle sürdürmüş olduğu bu kampanya neticesinde ekmek israfı 6 Milyondan 4 Milyon 900 Bin adete düşmüştür. Yani 1 Minyon 100 Bin adet ekmek daha az israf ediliyor. Bu 4 Milyon 900 Bin ekmeğin israf edilmesine baktığımızda ne şekilde israf edildiğinde maalesef yaklaşık yüzde 45’nin fırınlardan kaynaklandığını görüyoruz. Yani bir şekilde fırın enflasyonunun önüne geçmek gerekiyor. Bununla ilgili tedbirlerimizi bakanlığımızla çalışmalarımız yaptık. Ama bunun kısa zamanda netice alması mümkün değil. Bu çalışmamızda olumlu bir gidişat var. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu rakamın daha aşağı düşeceğini temenni ediyoruz. Yoksa bunu yeterli bulmak mümkün değil. Her gün 4 Milyon 900 Bin ekmeğin israf edilmesi hiçbir zaman küçümsenecek bir rakam değil. İsrafın önüne geçmeye çalışırken tüketici olan halkımızın da bilinçli olması lazım. Yani eski alışkanlıklarımızı bırakmamız lazım. Tüketebileceğimiz kadar ekmek almamız lazım. Eğer fazla alıyorsak, aldığımız ekmeği iyi muhafaza etmemiz lazım. Artık işletmelerimiz sabaha kadar açık ekmek bulamama gibi bir durumumuz yok. Tüketebileceğimiz kadar almalıyız. Eğer fazla alıyorsak, tüketemediğimiz ekmeği buzdolabında muhafaza etmeliyiz. Ekmek fiyatlarına baktığımızda özellikle ekmek fiyatları enflasyonun altında arttığını görürüz. Yani 2002 yılından bu güne kadar ekmekteki fiyat artışı enflasyonun altında seyretmiştir. Bölgelerdeki fiyat farklılığı zaten ilgili kurumlarımız ekmek fiyatını belirlerken azami fiyatı belirliyorlar. Kasım ayında bir açıklamamız oldu bu konuda, çok ciddi maliyet artışlarımız olmadığı müddetçe 2015 yılında ülkemizde ekmek azami fiyatı 5 tl olan illerimiz vardı. Çok ciddi maliyetimizde fiyat artışı olmaması durumunda bu kilogram fiyatının 5 tl olmasını tüm Türkiye’de 2018 yılının altıncı ayına kadar muhafaza etmeyi düşündüğümüzü ifade ettik. Tüm ülkemizde kilogram fiyatı 2015 yılında uygulanan kilogram fiyatı 5 tl üzerinde olması söz konusu değil. Fakat şu var, siz bir vilayette 250 gram ekmek 2,25 tl ise bir başka vilayette 300 gram ekmek 1,5 tl olduğunu görebilirsiniz. Gramajla fiyatı karşılaştırdığınızda kilogram fiyatının 5 tl olduğunu görürsünüz. Ülkemizde uzun yıllardır ekmeğin kilogram fiyatı 5 tl’nin üzerinde değil. Fırıncı esnafımızda gerekli hassasiyeti bu konuda göstermektedir. Bu demek değildir ki hiçbir zaman fiyat artışı olmayacak. Ama malumunuz bizim girdilerimiz zaman zaman artıyor. 2002 yılından bu güne kadar ekmekteki fiyat artışı kesinlikle yıllık enflasyonun altında gerçekleştirilmiştir. Ambalajlı ekmekler Türkiye’de bulunmaktadır. Bunu görüyoruz, çeşitli ekmekler ambalajlı olarak satılıyor. Ama normal ekmekler vatandaşımıza verilirken ambalaj mecburiyeti yok. Ama ikili ekmek veya zebra tabir ettiğimiz ekmekler, dilimlenmiş ekmekleri esnaflarımız ambalajlara koyarak satışını yapmaktadır. Tüketici olan halkımız hem ambalajlı ekmekleri hem de ambalajsız ekmeği alma imkanına sahip. Ben ambalajsız ekmek tüketmek istemiyorum diyen tüketicilerimiz çok rahat bir şekilde ambalajlı ekmeye de ulaşabiliyor. Ama normal ekmeği ambalajsız olarak tüketmek istiyorsa da bu yasal olarak mümkün. Bu Avrupa’da da böyle, yani bugün Almanya’ya gittiğinizde marketlerde ambalajsız ekmeği de görürsünüz, ambalajlı ekmeği de görürsünüz. Genelde raf ömrü uzun olan ekmekler ambalajlı ve çeşit ekmekler ambalajlı olduğu görmek mümkündür” dedi.

Diğer Haberler

Erzincan’da Trafiğe Modern Çözüm: Geçit Yerleşkesi Kavşağı Yenilendi

Haber: Birol ERGİN Erzincan Belediyesi, Geçit Yerleşkesi kavşağındaki yenileme çalışmalarını tamamlamak üzere. Yapılan düzenlemeler ile …

“Milletimizin Değerlerini Aşağılatmayacağız!”

Haber: Birol ERGİN Diyanet-Sen Erzincan Şube Başkanı Zakir Yıldız, laiklik adına değerlerin aşağılanmasına izin vermeyeceklerini …